17 Mayıs 2013 Cuma


   16 MAYIS

 Seda bina maketlerini haritadaki ölçülere uygun şekilde yaptı ve blogu düzenledi.



Burak sketcupda modellemeyi tamamladı.





    15 MAYIS

  Stüdyo olarak buluşuldu, maket yapımı için gruplar arasında görev dağılımı yapıldı. Bizim grubumuz Çankırı Caddesi üzerindeki binaların maketini yapıcak. 


Görev Dağılımı Yaparken


   Burak ile birlikte kullanım senaryoları ürettik ve çeşitli çizimlerle bunu destekledik. Tasarımımızı daha da anlamlandırabilmek için sketchupda modelleme kararı aldık.


Sketch Çalışması

16 Mayıs 2013 Perşembe



     14 MAYIS

 Benzer örnekler araştırmasında 2 çalışma dikkatimizi çekti. Sınıfta yaptığımız sunum ile birlikte bunu stüdyo ile paylaştık. Bu projeleri resimleri ve yapılış amacı ile birlikte paylaşmak istiyorum.

Göbeklitepe Kazı Alanı Örtüsü


  Bir kazı alanı olan Göbeklitepe'nin (Şanlıurfa) dış etkenlerden korunması için TRafo-Mimarlar bir örtü tasarladı.

  Tasarım öncelikle bulunduğu topoğrafyanın mimariye dönüşmesi olarak düşünüldü. Aynı zamanda örtünün hava akışına olanak sağlaması en önemli tasarım kararı olarak öne çıktı. Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından açılan davetli yarışmaya Türkiye'den olan tek katılım olan proje ikincilik ödülünü kazandı.





  İzmir Arkeoloji Parkı Örtü Tasarımı


  Projenin ana amacı, Arkeoloji Müzesi'nde açık alanda sergilenen yapıtların iklimsel açıdan korunması ve izleyiciler tarafından rahatlıkla gezilmesini sağlayacak bir örtü sistemini tasarlamak olmuştur.







  
  Ders esnasında tüm grupların sunumunu dinledik. Yapılan eleştiriler, yorumlar projenin gelişmesine yönelik katkılar sağladı. Bunlardan birisi, çelik yapının düşündüğümüzün aksine kolay montaj ve sökülebilme olanağı sağladığıydı. Diğer bir nokta iste yürüyüş yolunun tüm alanı rahatlıkla dolaştırabilecek ve sergileyecek niteliğe sahip olmasıydı. Burada tabi ki zemin iyi düşünülmeli ve 4 mevsim yürümeye elverişli ve de engelli insanların da kolaylıkla ilerleyebileceği niteliğe sahip olmalıydı. Tüm konuşmaların üzerine stüdyo olarak bir araya geldik ve önemli noktaları bir kez de hep beraber derledik. Sorun-çözüm ilişkisini pekiştirmeye yönelik bir çalışmaydı.



    13 MAYIS

  Bizim konumuz ile benzer projeler caracalla grubu olarak incelendi. New building in old space, heritage. arkeoloji, örtü sistemi, membran vb kelimeler taranarak araştırma yapıldı.

Roma Hamamı çizimleri güncellendi.Görev dağılımı yapılarak kısa sürede etkin çalışma oluşturmak hedeflendi. Seda plan çizerken, Burak da görünüş ve kesit çizimlerini tamamladı.


                                                            Plan /Kesit /Görünüş Çizimleri
       
                                               
                                                           AA ve BB Kesitleri çizimi 


                                                             Görünüş Çizimleri


13 Mayıs 2013 Pazartesi



6 MAYIS 2013 -) Roma Hamamında gözlem yapıldı.
                            Seda rölyef çizdi.
                            Burak fotoğraf çekti, ölçü aldı.

7 MAYIS 2013 -) Seda kaynak araştırması yaptı, bölgenin haritasını edindi.
                             Sınıfta edindiğimiz gözlemler sunuldu.
                             Sınıfta plan taslağını çizmeye başladık.

9 MAYIS 2013 -) Tüm stüdyo birlikte maket yaptı.

10 MAYIS 2013 -) Sedanın çizdiği plan ve Burakın çizdiği kesitler değerlendirildi.
                              Seda harita üzerinde işaretlediği Roma yapıtlarının Roma Hamamı ile etkileşimi üzerine araştırma yapıp, sundu.

13 MAYIS 2013 -) Burak harita almak için belediyeye gitti. 



     10 MAYIS 2013

 Yakın çevredeki Roma yapıtlarının Roma Hamamı ile ilişkilendirilmesi ve varsa aralarındaki bağların anlaşılmasına yönelik bir çalışma




  • Aziz Klemens (Saint Clemens) Kilisesi
  • Balkız (Belkız)- Jülien Sütunu
  • Su Bendi
  • Augustus ve Roma Tapınağı
  • Tiyatro
  • Sütunlu Yol





   
      10 MAYIS 2013 

   1/1000 ölçeğinde plan ve kesit çalışması











     6 MAYIS 2013

 Bugün stüdyo olarak gerçekleştirdiğimiz gözlemimizde, çalışma alanımızın  niteliği, ölçüleri ve eksikliklerinin tespiti üzerinde durduk. Dikkatimizi çeken noktaları madde madde sıralamaya çalışmakla birlikte, sorunun  daha iyi kavranabilmesi için bazı fotoğraflarla destekleyeceğim.

- Giriş - Çıkış -Gezi Yolu aksları belirli değil 
- Tasarlanmış bir yürüme parkuruna sahip değil, engelli insanların da çok rahat, yardıma ihtiyaç duymadan ilerleyebilecekleri alan tanımlaması gerekli
- Bizans Mezarı'nın olduğu bölge, diğer alandan düşük bir kotta olmasından dolayı görüş alanın içerisinde değil ve farkındalık yaratmak için hiçbir görsel malzeme ( işaret levhaları) kullanılmamış
- Tarihi eserlerle ilgili yeterli açıklayıcı bilgi içeren levhalar yok, olanlar ise okunamayacak halde
-  Peyzaj düzenlemesi ile ilgili önemli sıkıntılar mevcut
- Yakın çevredeki, Roma yapıtları ile ilişkilendirilmesi turizmdeki önemini artırabilir


ROMA AÇIK HAVA MÜZESİ

Roma Hamamı, Ulus Meydanı’ndan Yıldırım Beyazıt Meydanı’na uzanan Çankırı Caddesi üzerinde, Ulus’tan itibaren yaklaşık 400 metre uzaklıkta, yolun batısında, caddeden 2,5 metre kadar yükseklikteki bir plato üzerinde bulunmaktadır. 

Hamamın bulunduğu bu yüksek alanın bir höyük bilinmektedir.Burada Prof. Dr. Remzi Oğuz Arık tarafından 1937 yılında kazılar yapılmış olup, höyüğün Frig ve Roma Devri katları ortaya çıkarılmıştır. Höyükte yapılan kazılar 1938-1939 yıllarında Müzeler Müdürü Hamit Z. Koşay’ın nezaretinde sürdürülmüştür. Bu kazılar sonucunda ortaya çıkan Hamam Binası, 1939-1943 yıllarında yapılan kazılarla da bütünüyle ortaya çıkarılmıştır.Bu dönemdeki kazıları Türk Tarih Kurumu’nun destekleriyle, yine Hamit Z. Koşay’ın bilimsel başkanlığında Arkeolog Necati Dolunay yönetmiştir.Kazının mimari buluntularını Arkeolog Mahmut Akok değerlendirmiş ve daha sonra rekonstrüksiyon planlarını çizerek kısmen de restorasyon çalışmalarını başlatmıştır.

Bugün Roma Hamamı olarak adlandırılan bu ören yerinin bir höyük olduğu, aşağıdan yukarıya doğru Frig, Roma, kısmen de Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yerleşim gördüğü anlaşılmıştır.

Eskilerin Çankırıkapı dedikleri bu ören yerinde, bugün görebildiğimiz Roma Çağı binaları arasında iki ayrı tesis ile karşılaşmaktayız.

1- Antik Ankyra şehrinin sütunlu yolundan bir kısım, 

2- Roma Çağı Hamamı ve Palaestra’ sına ait binalar. Bunların etrafında da yine Roma Devri’nden başka yapıların temel izlerine rastlanmıştır.

SÜTUNLU YOL : Hamam binasının ve Palaestra’ nın kısmen doğusunda yer alan bu sütunlu yolun, antik Ankyra şehrinin kutsal alanı olan Augustus Tapınağı’ nın bulunduğu yere kadar uzandığı bilinmektedir.Çünkü; yeni Ankara şehrinin gelişmesine rastlayan Cumhuriyet’in ilk yıllarında bugünkü Çankırı Caddesi yapılırken bu sütunlu cadde ortaya çıkmış ve yolun altında kalmıştır. M.S 2-3. yüzyıllarda yapılmış olduğu, tahmin edilen sütunlu yolun sütunları boz renkte damarlı mermerden olup, Korint tipte başlıkları bulunmaktaydı.
HAMAM BİNASI : Tektosag Galatları’nın şehri olan antik Ankyra, Roma devrinde de Galatia’nın başkenti olması ve doğudan-batıya geçen yolların birleştiği bir noktada olması nedeniyle bu dönemde çok gelişmiştir.1937-1944 yıllarında yapılan kazılarla ortaya çıkartılan bu muhteşem anıt, biri Palaestra, öteki kapalı hamam kısımları olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.

Burada yapılan kazılarda bulunmuş sikkelere dayanılarak hamam; kazı başkanı tarafından Caracalla (M.S 212-217) devrine tarihlenmiştir.Hafirin bu önerisi hamam yapımının sorumlusu ve kentin ileri gelen kişilerinden olan Tiberius Julius Justus Julianus’un birkaç yazıtında da doğrulanmaktadır. Kazı sırasında bulunan diğer sikkelerden anlaşıldığına göre, hamam yaklaşık beşyüz yıllık bir süre içinde devamlı kullanılmış ve zaman zaman onarılmıştır.

Caracalla Hamamı’nın Çankırı Caddesi’ndeki girişi, sütunlu bir revak kalıntısının çevrelediği geniş bir alana, Palaestra’ya, yani bir spor alanına açılır. Bu revaklı avlunun bir kenarında 32 sütun olmak üzere bütün yüzünde 128 mermer sütun bulunmaktadır.Bugün burada Roma devri Ankara’sından toplanan yazıtların oluşturduğu zengin bir koleksiyon sergilenmektedir. Hamam binaları, bu Palaestra kısmının hemen arkasında yer alırlar.Bu yapılar ender rastlanan bir büyüklükte olup, her zaman olduğu gibi Apoditerium (soyunma yeri), Frigidarium (soğuk kısım), Tepidarium (ılık kısım) ve Caldarium (sıcak kısım) bölümlerinden oluşurlar. Tepidarium ve Caldarium bölümlerinden daha geniş olmasının nedeni, kuşkusuz Ankara’nın soğuk kış mevsimi göz önüne alındığında kolaylıkla anlaşılır.Bunlar etrafında ocaktan (külhan) gelen sıcak havanın rahatça dolaştığı tuğla sütunlardan oluşan bir yeraltı ısıtma tesisatı ile desteklenir ve yukarıdaki odalarda böylelikle ısınırdı. Bu yeraltı ısıtma tesisi, ocakçıların ateşi körüklemek için geçtikleri bir takım tünel ve geçitler ile birbirine bağlı idi.

AÇIK HAVA MÜZESİ:

Yaklaşık 65.000 m2’lik bir alanı kapsayan Ankara Roma Hamamı ören yeri, 1997-2001 arasında yapılan çalışmalarla bir Açık Hava Müzesi görünümüne kavuşturulmuştur. 
Ören yerinde bulunan yaklaşık 1000 adet çeşitli eser, mezar stelleri, kitabeler ve mimari parçalar biçiminde 3 ana gruba ayrılmıştır. Palaestra’nın güney ve batı kanatlarında mezar stelleri, kuzey kanadında yazıtlı bloklar, postamentler ve su künkleri, doğu kanadında altar vb. diğer mimari eserler, orta alanda da lahit ve aslan heykelleri sergilenmektedir.

Sergilenen eserlerden mezar stellerinin çoğunluğu Roma ve Bizans dönemlerine aittir.

Yazıtlı bloklar ise genellikle kitabeler ve mil taşlarından oluşmaktadır.Bunlar, Ankara’nın bu dönemleri ile ilgili bilgiler de içeren eserlerdir.Örneğin bu kitabelerden İmparator Vespasianus döneminde (M.S.69-79) Ankaralı emekli askerlerin bir dernek kurduklarını öğrenebilmemizin yanı sıra, yine bu kitabelerden, dönemin ekonomik, sosyal, kültürel ve ticari yapısı ile spor etkinlikleri hakkında bilgiler edinebiliyoruz. 

Bunların yanısıra, bu alandaki Roma çağı yapılarına ait, güzel işçilik örnekleri veren mimari yapı elemanları ile kapalı hamam bölümünün batısındaki teşhir alanında da ‘Nike’ li zafer anıtı biçimde kabartmalı bir blok’ diğer sergilenen eserler arasındadır.

Bu alanda sergilenen diğer eserler ise, sütun başlıkları, sütun kaideleri ve diğer küçük mimari parçalardan oluşmaktadır. 

Ayrıca bu alanlarda, ziyaretçilerin rahat bir şekilde gezebilmeleri amacıyla gezi parkurları oluşturulmuş ve çevre düzenlemeleri gerçekleştirilmiştir.

 İŞBİRLİKLİ TASARIM STÜDYOSU 


 İşbirlikli Tasarım Deneyimi - Hibrid I - 1 YER - n Kişi - n! kullanım temalı tasarım stüdyosunda, mimarlık mesleğinde karşılaşılan temel tasarım sorunlarına örnek teşkil edecek bir çevre düzenlemesi problemi, işbirlikli bir yaklaşımla ele alınacaktır.

 Stüdyoda ekip çalışması başta olmak üzere, bireysel olarak tasarımlar gerçekleştirilecek, kişisel gelişmemize katkı sağlayacak düzeyde araştırma, çözüm yaratma, analiz yapma, sentezleme ve değerlendirme gibi çeşitli tasarım süreçleri deneyimlenecektir.